|
Tweet |
Özel gereksinimli bireylerin sosyal hayata katılımını artırmayı ve sanat yoluyla ifade alanı oluşturmayı amaçlayan kampta, çocuklar Müzikle Terapi, Resimle Terapi ve Seramik Terapi atölyelerinde üretim yaparken; aileler ise yoga ve fizyoterapist eşliğinde sağlıklı yaşam etkinliklerine katıldı.
Kampın danışma kurulunda; Prof. Dr. Serap Akfırat (Dokuz Eylül Üniversitesi, Psikoloji), Doç. Dr. Levent Ergun (Dokuz Eylül Üniversitesi, Müzikoloji), Doç. Dr. Sehran Dilmaç (İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sanat Tasarım Fakültesi), Nil Buruk (İzmir Ekonomi Üniversitesi) ve İzmir Engelsiz Sanat Derneği Başkanı Tamer Özşeker yer aldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Cansu Deniz Ağben, kampın yalnızca bir etkinlik değil, hak temelli bir sosyal hizmet modeli olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Amacımız, engelli bireylerin ve ailelerin güçlü yanlarını ortaya çıkaran, katılım ve dayanışmayı artıran bir süreç yürütmek. Sanatla terapi yaklaşımı, bireylerin duygularını görünür kılmasını, kendilerini ifade etmelerini ve sosyal dışlanmaya karşı güvenli bir alan oluşturmayı sağlıyor. Engelli bireylerin bakım odağında değil, aktif olarak üreten ve kendini ifade eden bireyler olarak görünmesini hedefliyoruz.”
Büyükşehir Belediyesi sanat eğitmeni Ebru İlbeği Calkan, projenin yaygınlaştırılacağını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu çalışmanın ilk pilot uygulamasını uluslararası art terapist Seh Chin Ting’in süpervizörlüğünde gerçekleştirdik. Şimdi ikinci uygulamasını Çeşme Belediyesi iş birliğiyle hayata geçiriyoruz. Müzikle Terapi, Resimle Terapi, Seramik Terapi gibi atölyeler hem çocuklarımız hem aileler için çok verimli geçti. Sanatın iyi olma hâline katkısını birlikte deneyimledik.”
Çeşme Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü İdari İşler Sorumlusu ve Uzman Psikolog Cansu Orbay Kırçakcı, kampın çok yönlü yapısına dikkat çekerek, “Özel gereksinimli bireylerde disiplinler arası ve çok aktörlü bir üretim ortamı yaratıyoruz. Sanatın iyileştirici, birleştirici ve dönüştürücü yönünü görünür kılmak için yeni kamp ve çalıştaylara ev sahipliği yapmaya hazırız” dedi.
Etkinliğe katılan aileler kampın kendileri için de önemli bir nefes alma alanı oluşturduğunu belirtti.
Down sendromlu oğlu ile kampa katılan Sevgi Kudar, duygularını şu sözlerle ifade etti:
“Meditasyon ve etkinlikler bize çok iyi geldi. Çocuklarımız seramikten kuklaya birçok çalışma yaptı. Ekip çok ilgili, güler yüzlü. Kendimizi güvende hissediyoruz. Hem dinleniyoruz hem bilgileniyoruz. Bizim için aile gibi bir ortam.”
Down sendromlu 24 yaşındaki kızıyla katılan Hülya Hepkabral ise, “Hocalarımız çok ilgili, her etkinlikten memnunuz,” dedi.
Zihinsel Engelli Özel Çocuklar Derneği Başkanı Nuray Kurmuş da kampın hem çocuklar hem anneler için çok öğretici olduğunu ifade ederek, “Yoga yaptık, grup çalışmaları yaptık. Çocuklarımızla birlikte güzel bir buluşma oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz,” diye konuştu.