31 MART SONRASI BİR KESİM,
YİNE GÂVUR OLDUĞUMUZU İDDİA EDECEK!
Genç kesime notum var
İşte size savunma reçeteniz!..
***
Doğu Akdeniz’in en önemli Liman kenti İzmir’di.
Mimarisi, halkı kültürü ile Doğu’nun Paris’i diye anılırdı.
Tarihine bakınca 1344 yılında Papa VI. Clement'in örgütlediği,
Venedik, Kıbrıs ve Rodos şövalyelerinin katıldığı bir Haçlı seferinde
İzmir Liman Kalesi Latinlerin eline geçmiş. ( Not; Liman Kalesi Sanayi
Kentin akropolü, Pagos Dağı'nın zirvesi Türklerin egemenliğinde kalır.
( Bu günün Kadifekale’si, Ballıkuyu’dan Agora’ya kadar bir alan.)
***
Yukarıda " Müslüman İzmir" aşağıda "Hıristiyan İzmir" olarak adlandırdıkları budur! Zamanla tüm İzmir için kullanmaya başladılar.
1838 Yılında Osmanlı ile İngiltere arasında imzalanan bir serbest ticaret anlaşması vardır. Getireceği avatajlar düşünülerek
Batı Avrupa’dan bir göç başlamıştır.
Levantenlerin ticaret ve kültürüne katkısı tartışılamaz.
***
Pek söz edilmese de 1838 antlaşması, Chios’lu tüccarların da İzmir'e göç etmesini sağlamıştır.
Murat Tezcan, “ Sakız Türkleri “ adlı kitabında aile aile söz eder.
Kitap demişken Yunanistan’ın en eski ve en büyük kütüphanesi
Bu adadır.
Napolyon’un Adamantios Koreas’a onuruna bağışladığı “ L.Egypte “ 14 cildi Koreas kütüphanesindedir.
Smyrna İçerikli çok kitap burada muhafaza edilmektedir. Benim ziyaretim esnasında gösterilen ilgi ve nezaketlerini takdir ile anarım.
SONUÇTA Bir gavurluk var tamam... Ama benim de "Gavur İzmir" diyenlere sözüm var!
Elinizi attığınız, yediğiniz içtiğiniz, köpeğinizin maması ithal...
Gavurlar üretirken
Siz yine de gavur İzmir diyorsunuz,
Hani siz de az gavur değilsiniz de-mi?
